

ANNE BABA TUTUMLARI
Aile çocuğun ilk sosyal deneyimlerini edindiği yerdir. Kişilik gelişiminde ailenin çok önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Çocuğun aile ortamında olumlu kişilik özellikleri geliştirmesi, iyi bir eğitim alması ve bütüncül olarak gelişimi için ailenin çocuğa karşı sergilediği tutumlar çok önemlidir. Aile bireyleri çocuklarına sağlıklı tutumlar sergilemelidir. Ailelerin tutumları birtakım faktörlerden etkilenebilir. Anne babanın kişilik özelllikleri, yetiştikleri çevre ve sosyo-kültürel yapıları çocuk yetiştirme tutumlarını etkileyebilir.
OTORİTER ANNE-BABA TUTUMU
• Çocuğunu, belirli bir ideal peşinde ve belirli kalıplar içinde, adeta küçük bir yetişkin yapma çabasıyla yetiştirmeye çalışan anne babalardır.
• Bütün kontrol anne ve babadadır.
• Çoğunlukla anlayışsız, hoşgörüsüz, katı ve baskıcı bir tutum içindedirler.
• Çocuğun hata ve yanlış yapma hakkı yoktur.
• Çocuktan kurallara sorgulamadan uyması beklenir.
• Anne babanın gözleri sürekli çocuklarının üzerindedir.
• Anne baba isteklerinden ödün vermez çünkü onlar hep haklıdır.
Otoriter tutumun en önemli göstergesi denetimdir.
• Stresli, tedirgindirler.Otoriter bir ailede yetişen çocuklar;
• Kendine olan güveni hemen hemen yok gibidir.
• Sessiz çekingen başkalarının etkisinde kolayca kalabilen çocuklardır.
• Sürekli eleştirildiği için aşağılık duygusu geliştirebilir.
• Kendi başlarına karar veremezler dışarıdan birilerinin onu yönlendirmesini beklerler.
Ya da; Tam tersi çocuk isyankar da olabilir. Çünkü çocuk otoritenin olmadığı yerde fırsat bulup yanlış davranışlara yönelebilir.
SERBEST ANNE-BABA TUTUMU
• Anne babanın çocuğa egemen olma eğilimi yerine, çocuğun başına buyruk yetişmesi, dilediğince davranması ve çocuğun üzerinde aile denetiminin olmaması vardır.
• Çocuğun aşırı hareket ve davranış serbestliği vardır.
• Aile doğruyu ve yanlışı çocuğunun yaparak yaşayarak öğrenmesini ister, çocuğa neyi yapması veya neyi yapmaması konusunda bilgi verilmez.
• Aile içinde çocuğun hakları sınırsızdır. Çocuğun nerede duracağı belirlenmemiştir. Çocuktan kurallara uyması beklenmez, kural nedir bilmez.
• Anne baba sadece büyük bir problem olduğunda varlıklarını hissettirmektedirler. Kural tanımayan bu çocuklar okullardaki kurallarla karşı karşıya kalınca hayal kırıklığına uğramakta, adaptasyon sorunu yaşamaktadır. Serbest tutumla yetiştirilen çocuklar en büyük problemlerini evliliklerinde yaşarlar...Çünkü;
• Devamlı birilerinden hizmet beklerler,
• Her isteklerinin yapılmasını beklerler,
• Okuldaki kurallarla karşı karşıya kaldıklarında hayal kırıklığına uğrarlar,
• Diğer bireylerin sürekli dikkatini çekmeye çalışırlar,
• Toplumun vermediği hakları kendilerine tanımaya çalışırlar,
• En önemlisi diğer bireylere karşı bencil ve saygısızdırlar.
AŞIRI KORUYUCU ANNE-BABA TUTUMU
• Koruyucu tutum daha çok anne ve çocuk arasında gözlenir.
• Her türlü kararı çocuk yerine aile alır.
• Geç kavuşulan, aşırı istenilen, tek çocuk, tek erkek veya kız çocuk gibi çocuklar genellikle abartılmış sevginin odak noktası olurlar.
• Genellikle bu tür çocuklar erken konuşup geç yürürler.
• Aile tarafından çocuğun her çağrısına cevap verilir.
• Çocuğa zarar gelebilecek ortamlardan kaçınırlar. Ağlamasın, üşümesin, terlemesin, hasta olmasın, yorulup incinmesin, mikrop kapmasın diye aile üyeleri ellerinden gelen tüm gayreti gösterir. Çocuk adeta bir cam fanus içinde büyütülür.
• Çocuğun gelişimine göre davranmasına fırsat verilmez.
• Aşırı koruyucu anne, çocuğuyla öyle bütünleşir ki onun büyüdüğünü ve olgunlaşabildiğini asla kabul etmek istemez.
• Çocuğa evde, seçim konusunda pek söz hakkı verilmez.
• Bu ailede, çocuk büyümüş olmasına rağmen anne çocuğuyla yatmak ister. Sebep olarak da 'geceleyin çocuk korkulu rüya görürde korkarsa ben onun sesini duyamam, yanında olamam' diye söylerler.
Koruyucu tutumla yetişen çocukların;
• Özgüveni gelişemez,
• Sosyal gelişimi zedelenir,
• Toplum tarafından kabulü zorlaşır,
• Kendini gruba kabul ettirmek için isyankar olabilir,
• Tek başına kararlar alamazlar.
Çocuğun davranışları karşısında ilgisiz kalan ebeveynlerdir. Çocuğun varlığı ile yokluğu belli değildir. Çocuk anne babayı rahatsız etmediği müddetçe, çocukla ilgili problem yoktur, eğer çocuk anne babayı rahatsız ederse o zaman çocuk ile ilgili gündem oluşur. Bu gündem ise daha çok şikayetlerle doludur. Çocuğun hareketlerinin görmezlikten gelinerek dışlanması söz konusudur. Anne, baba, çocuk arasında iletişim kopukluğu vardır. Bu ailelerde çocuk fiziksel ve duygusal yalnızlığa mahkum edilmektedir.
İlgisiz tutumla yetişen çocuklar;
• Çocuk dikkat çekmek için etrafına zarar verebilir.
• İnsanlarla ilişki kuramaması sonucu sosyal gelişmesinde gecikme ve saldırganlık sergileyebilir.
• Sözlü iletişim yetersizliğinden dolayı dil gelişiminde gecikme, konuşma bozuklukları ortaya çıkabilir.
• Özgüven sorunu yaşar. En önemlisi; hayattan ve kendisinden beklentisi olmaz.
• Anne veya babanın kendi içindeki tutarsızlıkları; sürekli fikir değişiklikleri, kabul edilen bir şeyin daha sonra reddedilmesi, sürekli evet-hayır ikilemi yaşaması vb.,
• Anne ve babanın kendi aralarındaki tutarsızlıkları; annenin olur dediği bir şeye babanın olmaz demesi, ebeveynlerden birinin karşı çıkacağı bir konuya diğerinin onay vermesi, iletişim eksikliği vb.,
• Aile büyükleriyle yaşanan tutarsızlıklar; ebeveynlerin çocuk ile ilgili kararına aile büyüklerinin karışması vb.. olarak 3 şekilde karşımıza çıkmaktadır.
Tutarsız ve kararsız tutumla yetişen çocuklar;
• Aşırı isyankar ya da aşırı boyun eğici olabilirler.
• Kaygılı, güvensiz bir kişilik sergileyebilirler.
• Büyüdüklerinde karşılarına çıkan insanlara zor güvenirler.
• Tutarsız bir kişilik sergilerler.
• Karar vermekte güçlük yaşarlar.
MÜKEMMELLİYETÇİ ANNE-BABA TUTUMU
Mükemmeliyetçi anne babalar çocuklarından her şeyin en iyisini bekler.
• Kendi gerçekleştiremedikleri şeyleri çocuklarının gerçekleştirmesini beklerler.
. Ayrıca herkesin parmakla göstereceği örnek davranışlar sergileyen bir çocuk olmalıdır.• Çocuklarından yüksek başarı beklerler
• Çocuğun yanlış yapmaya hakkı yoktur.
• Anne babaların kuralları ve kalıpları vardır, çocuklar bu kurallara uymak zorundadır. Mükemmeliyetçi anne babalar çocuklarından aşırı şekilde toplum kurallarına uymasını beklerler.
• Çocuklar tıpkı bir büyük gibi yetiştirilir.
Mükemmeliyetçi ailelerde yetişen çocuklar;
• Aşırı titiz ya da tam tersi aşırı dağınık olurlar.
• Kendilerine güvenleri yoktur.
• Başarısızlığa uğradıklarında kolayca hayal kırıklığı yaşarlar.
• Yanlış yapmaktan korkarlar.
• Okuldaki sıraları hep derli toplu, bir işi tam yapmak için günler öncesinden çalışmaya başlayan çocuklardır.
DEMOKRATİK- DESTEKLEYİCİ ANNE-BABA TUTUMU
• Çocuklara karşı hoşgörü ve destekleme vardır.
• Anne baba çocuğunu olduğu gibi kabul edip destekler. Çocuklarına karşı sevgi doludurlar.
• Çocuğun ilgilerini, yeteneklerini göz önünde tutarak, yeteneklerini gerçekleştirebileceği ortamlar hazırlarlar.
• Anne baba birbirlerine ve çocuğa olan duygularında açık davranır.
• Aile içinde güven ve şeffaflık vardır.
• Problemlerle nasıl baş edebileceğini birlikte araştıran, huzurlu bir aile ortamı vardır.
• Aile ortamı çocuğa kendini anlatma özgürlüğü veriyorsa çocuk sağlıklı biçimde gelişir aileyi ilgilendiren kararlar alınırken çocuğun fikri sorulur.
• Çocuğun fikirleri ne kadar mantıksız ve basit olursa olsun mutlaka saygıyla dinlenir, çocuk susmaya değil konuşmaya teşvik edilir.
Demokratik ve destekleyici ailelerde yetişen çocuklar;
• Sosyalleşmiş, işbirliğine giren çocuklardır.
• Arkadaş canlısı ve duygusaldırlar.
• Sosyal açıdan dengeli ve mutlu bireylerdir.
• Özgüvenleri yüksektir, sorumluluk sahibidirler.
• Kendine ve başkalarına güvenir.
• Yaratıcı ve bağımsızdır.
• Kurallara ve otoriteye saygı duyar.
* Böyle bir ailede evde ve toplumdaki kuralların sınırları bellidir.
* Çocuk neyi nerede yapacağını veya yapmayacağını bilir.
* Evde uygulanacak kuralları çocuklarıyla birlikte belirlerler ve bu kurallara herkes uyar.
* Çocuğa şiddet ve duygusal yaptırım gücü yerine, anlatarak ikna etmeye çalışırlar. Unutmamalıyız ki anne ve baba çocuğa davranışlarıyla her zaman rol modeldir.
HERKESİN BİR SÖZ HAKKI VARDIR. AİLE DEMOKRATİK BİR YAPIYA SAHİPTİR.
Önerilerimiz;
• Çocuklarınıza sözlerinizle değil davranışlarınızla örnek olun; çoğu zaman anne babalar çocuklarına öğüt verirler: şöyle yapmalısın, bu işin doğrusu bu, böyle davranmanı istemiyorum. Çocuk sözlerle anlatılanlardan çok davranışlarınızla vereceğiniz mesajları almaya açıktır.
• Çocuklarınızla sen dili ile değil ben dili ile konuşunun.
• Beklentileriniz 'gerçekçi' olsun.
• Çocuğunuzu ve kendinizi tanıyın.
• Çocuğunuzu gerçekten dinleyin! Çocuklarınızı kıyaslamayın!.. Kıyaslamak reddetmektir!! Başkalarının yanında çocuğunuzun daima olumlu özelliklerini anlatın. «Bizimki çok tembel, oğlumkızım çok yaramaz, bizi hiç dinlemiyor teyzesi» vb. ifadelerle çocuğun olumsuz özelliğini yoğunlaştırmış ve kendimizi de kötü hissetmiş oluyoruz.
ÇOCUĞUNUZU KOŞULSUZ SEVİN.